Ericsson’un, TÜBİTAK Destek Programı Kapsamında Türkiye’de Kurduğu Araştırma Laboratuvarı Açıldı

TÜBİTAK TEYDEB 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı kapsamında desteklenen, Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı İstanbul’da açıldı. Milli Teknoloji Hamlesi'ne destek olarak Türkiye'yi küresel teknoloji üssü haline getirmeyi hedefleyen Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı, teknolojik bilgi ve bilimsel üretim anlamında geleceğe katma değer sağlamak üzere çalışmalarını sürdürecek. Laboratuvar, yeni ve inovatif çalışma konuları ile Türk araştırmacılara yeni bilimsel makaleler, yayınlar ve patentler yayınlama fırsatı sunacak, global ölçekteki araştırmalara ve standartlara da doğrudan katkıda bulunacak.

Laboratuvarın açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcımız Mehmet Fatih Kacır, milli teknoloji ve güçlü sanayi vizyonuyla bakanlık olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükseltme amacıyla çalıştıklarını dile getiren Kacır, küresel endüstride yaşanan dijital değişimlere ayak uydurmak için faaliyetlerini sürdürdüklerini anlattı. Kacır, Endüstri 4.0 gibi politikaların ülkeler tarafından hayata geçirildiğini kaydederek, "Biz de başka ülkelerin politikalarını kopyalamak yerine Milli Teknoloji Hamlesi başlığıyla kendi yetkinliklerimizi, kabiliyetlerimizi, kaynaklarımızı ve hedeflerimizi dikkate aldığımız kendi politika çerçevemizi takip ediyoruz" dedi. "Bugünün teknolojilerini değil bugünden 5-10 yıl sonrasını hedefleyen işlere öncelik vereceğiz." diyen Kacır, sözlerine şöyle devam etti: "Nihai hedefimiz; Türkiye'yi sanayi teknolojisinde lider bir Ar-Ge ve üretim üssü haline getirmek. Bunu yaparken günceli çok iyi takip etmek, kabiliyetlerimizi ölçerek fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla bugün açılışını yaptığımız merkezin, Milli Teknoloji Hamlemizin, 'insan kaynağının geliştirilmesi' ve "altyapının geliştirilmesinde' ana hedeflerine ulaşmamızda önemli fırsatlar sunacağı düşüncesindeyim. Memnuniyet verici diğer gelişme ise bu merkezin Ericsson Araştırma'nın küresel anlamdaki 11. araştırma laboratuvarı olması." Kacır, söz konusu merkezin "ağ mimarisi ve protokolleri" ile "güvenlik" alanlarında Türkiye merkezli üretim yapacağı bilgisini verdi.

"Kilit Rol Oynayacak"

Kacır, Ericsson Türkiye'nin İstanbul, Ankara ve İzmir'de halihazırda 450'ye yakın Ar-Ge personelinin bulunduğunu Ar-Ge merkezlerine sahip olduğunu belirterek, "Bunların yanısıra bugün açılan araştırma laboratuvarıyla istihdam edeceği araştırmacılar, ortak projeler üreteceği akademisyenler, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile yeni iş modellerinin geliştirilmesinde inanıyorum ki kilit rol oynayacak" diye konuştu. Türk araştırmacıların, bu merkezde yürütülecek uluslararası projelere makale, tez ve patent üreterek bilgi ve iletişim teknolojilerinde uluslararası standardizasyona doğrudan katkı sağlayabileceğini ifade eden Kacır, bu isabetli karar ve TÜBİTAK'ın desteğiyle kurulan laboratuvarın ülke için önemli bir katma değer oluşturacağını bildirdi.

"5G ve Ötesi Konularında Önemli Çalışmalar Yapılacak"

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, açılışta yaptığı konuşmada, Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı'nın TÜBİTAK'ın "TEYDEB 1515-Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı" kapsamında hayata geçtiği bilgisini verdi. Türkiye'de 2003'ten sonra Ar-Ge çalışmalarına verilen önem ve desteğin arttığından bahseden Prof. Dr. Mandal, bu kapsamda verilen desteğin yıllık 150 milyon liradan 2018 itibarıyla 1,6 milyar liraya yükseldiğini söyledi. Prof. Dr. Mandal, Türkiye'nin son 10 yıldaki orta yüksek teknolojiye sahip ürün üretiminde sağladığı ilerlemeden bahsederek, TÜBİTAK'ın destek mekanizmaları ile özellikle yüksek teknoloji alanlarında hedefi taşıdıklarını anlattı. Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı'nda TÜBİTAK'ın destek kapsamında olan "ağ mimarisi ve protokolleri" ile "güvenlik" alanlarının öne çıkacağını kaydeden Prof. Dr. Mandal, "5G ve ötesi alanında çalışmalar yapılacak. Bizim beklentimiz hem bilgi ve teknoloji üretimi anlamında var. Aynı zamanda diğer 10 laboratuvar ile ilgili iş birliği platformunun geliştirilmesi" diye konuştu. 

Ericsson’un kurduğu Araştırma Laboratuvarının, telekomünikasyon alanında nitelikli insan kaynağını bünyesinde toplayıp, işbirlikleri sağlayarak, geleceğin teknolojileri için yapılacak araştırma ve inovasyon çalışmalarına öncülük edeceğini umduğunu dile getiren Prof. Dr. Mandal, “Bu Araştırma Laboratuvarı kullanıcılar, endüstri ve üniversiteler ile etkileşim halinde çalışarak kullanıcıların ihtiyaçlarını, farklı konsept ve çözümlerin endüstri için önemini inceleyecek. Doğru insanları bünyesinde toplayıp farklı alanlar arasında işbirliği kurarak geleceğin teknolojileri için yapılacak araştırma ve inovasyon çalışmalarına öncülük edecek Ericsson’un bu çabalarını desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı ülkemiz için önemli bir kazanımdır” diye konuştu.

“Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programıyla Ülkemiz Küresel Çekim Merkezi Olacak”

Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK’ın Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programının, ülkemizin belirli bilim ve teknoloji alanlarında küresel çekim merkezi olmasının sağlanmasına katkıda bulunduğuna işaret ederek, programla ilgili şu bilgileri verdi: “TÜBİTAK tarafından başlatılan 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı ile, özellikle yüksek performanslı Ar-Ge yoğun şirketlerin öncül teknolojik alanlarda Türkiye’de kuracakları Ar-Ge laboratuvarlarının desteklenmesi amaçlanmıştır. Program sayesinde, uluslararası büyük şirketlerin geleceğin teknolojilerine yönelik stratejik Ar-Ge laboratuvarlarını ülkemizde kurmaları kolaylaştırılmaktadır. Şirketlerin Ar-Ge laboratuvarının onaylanan bütçesinin %75’i 10 yıla kadar ve her yıl 10 milyon TL’ye kadar desteklenebilecektir. Ayrıca program kapsamında hem yabancı hem de Türk araştırmacılar desteklenebilmektedir. Eğer yurtdışından araştırma konusunda Türk ya da yabancı uzman araştırmacılar laboratuvar çalışmalarında yer alırsa, bu araştırmacılar %100’e kadar desteklenebilmektedir. Türkiye’de veya yurtdışında doktora yapıp, sınırlı akademik kadrolarda kendine pozisyon bulamayıp, elde ettiği bilgi ve deneyimi zaman içinde yitirebilecek nitelikli personel için de doğal istihdam alanları oluşturulacaktır. Bu personelin doktora eğitimi sırasında elde ettikleri bilgi ve deneyim, bu laboratuvarlar sayesinde bir değere dönüşecektir. Dolayısıyla bu yönleriyle de Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı, araştırmacılarımızın niteliğinin yükseltilmesine ve nitelikli yerli ve yabancı araştırmacıların ülkemize kazandırılmasına katkı sağlayacaktır. Bu yenilikçi programın ekosistemimizdeki en ileri bilimsel ve teknolojik dinamikleri artıracağını ve ülkemizin belirli bilim ve teknoloji alanlarında küresel çekim merkezi olmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.”

"Türkiye'de Bilginin Gelişimine Katkı Sunacak"

Ericsson Ortadoğu ve Afrika Başkanı Rafiah İbrahim, Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı'nın şirketin dünyada açılan 11. laboratuvarı olduğunu belirterek, burada Ar-Ge mühendislerince üretilen patentli yazılımların sadece Türkiye'de değil küresel hizmet sağlayıcılar tarafından kullanılacağını söyledi. Türkiye için bu laboratuvarın son derece önemli olduğunu dile getiren İbrahim, "Çünkü bütün bilim insanlarına, araştırmacılara, akademisyenlere sadece bilgi sağlama ile kalmayıp dünya geneline katkı sağlama konusunda yardımcı olacak. Dolayısıyla bu durum Türkiye'de bilgisinin gelişmesi açısından büyük katkı sunacak" diye konuştu. İbrahim, projede TÜBİTAK ile güçlü bir iş birliği yaptıklarını, bununla birlikte laboratuvarı çok sayıda kuruma açacaklarını, hatta kendi Ar-Ge’si olanlar dahil operatörlerin projeye katılabileceğini söyledi. Türkiye'nin Ericsson için çok önemli bir ülke olduğunu vurgulayan İbrahim, şunları kaydetti: "Biz, 120 yıldır buradayız. Dolayısıyla görünüyor ki biz bu ülkenin büyük potansiyeline inandığımız için yatırım yapıyoruz. Aynı zamanda burada bir yetenek potansiyeli var. Üniversiteler çok iyi kaynaklar sağlıyorlar burada. Ericsson'a genel anlamda katkı sağlayabilecek durumdalar. Türkiye'ye yatırım yapmayı, yatırımlarımızı sürdürmeyi kesinlikle istiyoruz. Artı son yıllarda mobil sektördeki gelişmelere bakacak olursak Türkiye gerçekten önde. Nesnelerin interneti ile ilgili çözümlerde Türkiye çok yaratıcı. Bunlar sadece var olan teknolojileri kapsamıyor. Yani 3G, 4G haricinde halihazırda başlatılmış olan 5G'ye doğru bir gidişat süreci var. Burası gerçekten önemli bir pazar. Türkiye için değil aynı zamanda Orta Doğu ve Afrika için de önemli bir pazar."

"İsveçli Şirketler Türkiye'de Üretim Yapıp İhracat Gerçekleştiriyor"

İsveç'in İstanbul Başkonsolosu Therese Hyden, İsveç'in önemli şirketlerinin Türkiye'de faaliyet gösterdiğini kaydederek, "Türkiye'de üretim yapıp dünyaya ihracat gerçekleştiren birçok İsveçli şirket var. Bu şirketler iki ülke ekonomilerine katkı sağlıyorlar" dedi. Ericsson'un Türkiye'ye gelen ilk şirket olarak öncülük görevi yaptığını ifade eden Hyden, Dolmabahçe Sarayı'ndaki ilk telefon hattını Ericsson'un kurduğunu, şirketin o zamandan bu yana sadece teknoloji sağlamadığını yatırımcı olarak da faaliyetlerini sürdürdüğünü aktardı. Hyden, Ericsson'un Türkiye'de Ar-Ge faaliyetlerinden bahsederek, "Ericsson ve diğer İsveçli şirketlerin Türk hükümeti tarafından sağlanan bu güzel yatırım imkanlarını ve teşvikleri bu kadar güzel değerlendirip güzel yatırımlara çevirdiğini görmek bizleri de mutlu ediyor" dedi.

"Bilimsel Katkıları ile Uluslararası Bilinirliğe Sahip Olacak"

Ericsson Türkiye Ar-Ge Direktörü Fatma Özdemir Canverdi, bu adımları atarken TÜBİTAK'ın kendilerine verdiği desteklerden bahsederek, "Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı, TÜBİTAK TEYDEB 1515 - Öncül Ar-Ge LAboratuvarları Destekleme Programı kapsamında desteklenen Türkiye BİT sektöründeki ilk araştırma laboratuvarıdır" dedi.

Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı direktörü Henrik Almeida, Ericsson Araştırma Türkiye Laboratuvarı'nın servis sağlayıcılar ve KOBİ'ler ile bir ekosistem oluşturacağını, toplumun uzun vadedeki geleceği için yeni fırsatlar sağlayacağını, bilimsel katkıları ile uluslararası bilinirliğe sahip olacağını anlattı. Türkiye'de araştırma laboratuvarında iki konuya önem vereceklerini ifade eden Almeida, bunları ağ mimarisi ve protokolleri ile güvenlik olduğunu bildirdi.